DOĞRU LOG ÇEKİM NASIL OLMALI?

Aynasız fotoğraf makinelerin gelişmesi ve yaygınlaşmasıyla bu fotoğraf makinelerinin video için kullanımı da ciddi oranda arttı. Hem makineler tarafında hem de sosyal medya platformları tarafında durumlar gelişip video çekimleri önem kazanınca, daha önceleri pek fazla duymadığımız yeni terimleri öğrenmeye başladık. Bunlardan biri olan LOG çekimin mantığını ve dikkat edilmesi gereken yönlerini kısaca özetleyeceğim. Peki doğru LOG çekim nedir ve nasıl olmalıdır?

En basit haliyle LOG çekimler, video kurgusu yaparken kayıtlardaki renge müdahale ederek, renkleri istenildiği gibi değiştirmeye yararlar. Ama işin içeriği tam olarak bu kadar basit değil. Renk yapmak başlıbaşına bir bilgi ve ekipmana sahip olmayı gerektirirken bunun için doğru kayıtları sağlamak da apayrı bir bilgi ve ekipman gerektirir. Evet, Bilgi ve Bütçe! Hem bunun dışında doğru kullanımı için dikkat edilmesi gereken epeyce bir detay var. 

Eski DSLR makinelerimizin revaçta olduğu zamanlarda haller böyle değildi. Satış esnasında makinemizin değerini gösteren shutter sayısı önemli olduğundan video için kullanımlar daha asgariydi. Bugünki aynasız makinelerde bulunan kararlı Auto Focus sistemleri, hızlı veri aktarımları, yüksek sıkıştırma algoritmasıyla 10 Bit gibi yüksek verileri kaydedebilen codecleri gibi özellikleri yoktu. Bunlara bakıldığında günlük hayatta kullandığımız hibrit makinelerde sanki her şey fotoğraf üzerineymiş gibiydi.

Aynasız makinelerin çıkışıyla her şey çok hızlı değişmeye başladı. Hala aynı hızla gelişmeye devam eden bu sistemlerde video özellikleri gerçek anlamda sınıf atladı ve daha fazla seçenek / kaliteye daha kolay ulaşılabilir hale geldi.

Her markanın kendisine ait LOG profilleri vardır ve bu profillerinin çizdiği sınırları çerçevesinde (Farklı dinamik aralıklar, farklı ton eğrileri ve farklı Renk Uzayları) belli çalışmaların yapılmasına olanak verirler. İsimlerinden hangi markaya ait olduklarını ayırt edebiliriz. Örn; S-Log (Sony), F-Log (Fujifilm), D-Log (Dji) vs.

Tek kamera kullanılacaksa elbette LUT büyük nimet. Fakat birden fazla kamera kullanılacaksa bu farklı LOG profillerine atılan aynı LUT ‘lar, farklı sonuçlar verecektir. Her LOG profili farklı Renk Uzayına hitap eder ve LUT atmakta olduğu gibi, manuel olarak renk yapılmadığı sürece de farklı sonuçlar verir. Dolayısıyla manuel müdahaleler olmadığı sürece çoklu kamera (Multicam) kullanımında aynı tonlamayı LUT ile sağlayamazsınız.

LOG çekim yapılırken, yüksek renk bilgisiyle birlikte tonların dengesinin sağlanarak karanlık ve aydınlığın birbirine yaklaştırılması için veriler belli bir eğri halinde kaydedilir. Karanlık kısımlara müdahale edebilmek için LOG ayarı açıldığı anda otomatik olarak 800-1000-1250 gibi markanın kendi LOG profili için bekirlediği ISO ‘ların üstünde çekim yapılır. Bu ISO değerleri her Log profilinde farklıdır. Misal F-Log2 çekerken 1250 ISO ve S-Log2 de 800 ISO nun altında çekim yapamazsınız. Buna makineler izin vermez. Tam da bu sebeple LOG çekimler esnasında sıklıkla ND filtrelere ihtiyaç duyarız. Doğru renkler için doğru pozlama, doğru pozlama için doğru ışıklar ve doğru ışıklar için doğru ortam gerekir. Dışarıda gündüz bir çekim yapıyorsanız ışığa müdahale edemeyeceğiniz ve ISO nuzu yeteri kadar düşüremeyeceğiniz için ND filtre gereklidir.

system cameras, canon, fujifilm-4666771.jpg
LOG ÇEKİM YAPABİLEN ÖRNEK AYNASIZ FOTOĞRAF MAKİNELERİ

LOG çekim yaparken daha verimli kullanım için genel olarak pozlama sıfıra değilde +1 ile +1.7 gibi değerler arasında pozlanabilir.Elbette tam bir ND filtre kullanımıyla aynı kaliteyi sağlamayacak fakat ND filtreniz yoksa ya da filtre değeri yetersiz kalıyorsa burada hızlıca kendi uygulamamı önereyim.

Öncelikle direkt olarak diyaframı kısmayın! Makinenin izin verdiği en düşük ISO ile en yüksek FPS değerini kullanarak bu şekilde Shutter sayısınıda yükseltin. En yüksek Shutter derken bahsettiğim FPSx2 formülüne göre en yüksek doğru shutter olduğunu unutmayın. Böylelikle pozlamayı diyaframı kısmadan önce bir miktar düşürmüş oluyoruz. Son olarak ise histogram ya da Zebra takibini yaparak patlamanın olmayacağı şekilde diyaframımızı ihtiyaca göre kısıyoruz. Böylece çok kısık diyaframlardaki keskinlik kaybını da bir miktar telafi ediyoruz. Örneğin; S-Log2 için en düşük ISO 800 kullanabilicez ve 25fps ile 50ss’de diyaframı f/16’da +1’e pozlayabiliyoruz. Makinemiz 1080p için 100fps de çekim yapabiliyor diye düşünelim. O zaman 1080p için 100fps’i kullanıyoruz. Bunu seçerek Shutter ayarını 100fps x 2’den 200ss yapıyoruz. En son olarak diyaframı f/10 – f/11 yani +1’e pozlayabilmek için artık her ne kadar gerekiyorsa kısıyoruz. Böylelikle diyaframı çok kısmamış ve keskinlikten en az kaybı vermiş oluyoruz. Burada bilmeniz gereken şey netlik ve keskinlik aynı şey değildir. Yani diyafram kısıldıkça netlik artar ancak keskinlikten kayıp verilir. Tavsiyem, yumuşak bir doku iyi olur demiyorsanız f/20 lerde kullanıp keskinliği öldürmeyin yani. Bunlar hala yetersiz kalıyor ve görüntüde ışık patlıyorsa siz de LOG kaydetmeyin o zaman 🙂

Tüm bunların dışında 8-Bit ve 10-Bit ayrımına dikkat etmek gerekir. Makineniz 10-Bit destekliyorsa elbette bunu kullanın ancak burada da belli önemli noktalar var. Öncelikle 8-Bit kötü ya da yetersiz değildir. Eğer çok profesyonel bir renk kurgusuna girişilmeyecekse, makinenizde ısınma olacak veya kurgu bilgisayarınızı zorlayacak gibi durumlar varsa (10 Bit kayıt, H.265 codec gerektirir) 8-Bit de yeterli olacaktır. 

İşte sizin için önemli bir nokta! Makineniz için doğru LOG profili kullanımını öğrenin. Misal bana Sony Deneyim Merkezi çalışanları tarafından Sony makineleri için, 8-Bit kaydeden kameralarında S-Log3 veya Cine2 değilde S-Log2 ve Cine1’in daha doğru/verimli çalıştığı söylenmişti. Elinizde bir Sony A6400 varsa S-Log2 veya Cine1 kullanımı mantıklı olacaktır.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir