KAYGI

Dünya genelinde, salgının başladığı tarihlerden bu yana öngörülemez bir hızla büyük değişimler meydana geliyor. Artık toplum olarak yaşadığımız kaygı her geçen gün kat be kat artıyor. “Yeni bir savaş mı çıkacak?”, “Salgınlara yenisi mi eklenecek?”, “Hammadde ve kaynaklarda kritik zamanlar mı başlıyor?” gibi soruların sonu gelmiyor.

Çok fazla sorun var ama asıl sorun, bunların çözülemiyor oluşu. Küreselliğin ötesinde, özellikle de ülkemizde sorunların, adaletsizliklerin sonu gelmiyor. Enflasyon sebebiyle işsizlik, gelir eşitsizliği, üreticinin zarar etmesi, idari krizler, toplumsal bölünmeler, hak ihlalleri gibi sebeplerle bu depresif psikoloji çok daha fazla hissediliyor. Neredeyse konuştuğum yaşlı ve genç herkeste, her evde benzer sorunlara denk geliyorum. Kısacası neredeyse hayatın her anında kaygı var. Maalesef ki atılan adımlar, yapılan her iyileştirme yine enflasyona karşı yenilmeye devam ediyor. Günün sonunda güçlü bir çözüm yolu sağlanamıyor.

Kötü geçmeyen her günü iyi saymaya çalıştığımız, aza tamah etmeye doğrudan zorlandığımız, “Tamam anladık!” desekte sürekli daha ve daha da fakirin halinden anlamaya çalıştırıldığımız, sadece günü geçiştirmeye alıştırıldığımız bu günlerde hepimiz gelecek kaygılarıyla doluyuz.

Birçok kişinin, zamanında yanlış atılan adımlara karşı uyarılarda bulunarak karşı çıkmasına rağmen bu noktadayız. Bir başarı olarak mı sayılıyor yoksa suçluluk hissedecek kimse var mı ondan da emin değilim. Ama günün sonunda hepimiz aynı gemideyiz ve her ne oluyorsa, hepimiz için oluyor.

Umutlarımız birer birer yitirilsede, 2024 yılının hepimize iyi gelecek bir yıl olmasını dilerim.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir